Bölüm Başkanımız Prof.Kemal Can, Bölüm Öğretim Elemanlarımız ve Öğrencilerimizden oluşan bir ekip ile 20-27 Ekim 2016 tarihleri arasında Adana'da,''Çukurova'da Hayat Pamuk İpliğine Bağlıdır'' Yapay Çevrede Lif Sanatı Projesi gerçekleştirmiştir. Projenin içeriği, Prof.Kemal Can'ın sözleriyle açıklanmaktadır:
Çukurova'da Hayat Pamuk İpliğine
Bağlıdır
Birbirini
takip eden "5. ATHİB Dokuma Kumaş Tasarım Yarışması" ile "Türkiye
İnovasyon Haftası-Adana 2016" etkinlikleri kapsamında gerçekleştirdiğimiz "Çukurova'da
Hayat Pamuk İpliğine Bağlıdır"
başlıklı proje, iki farklı sanatsal söylem biçimleri olarak
geliştirdiğim, derslerini verdiğim Doğal Çevrede Lif Sanatı ile Yapay Çevrede
Lif Sanatı'nın kesişim kümesi üzerinde yapılanan hacimli bir sanat
etkinliğidir. Bu proje Adana Büyükşehir Belediyesi, ATHİB, AKİB, ADASO ile Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda
Tasarımı Bölümü taraflarınca desteklenmiştir.
Açıklama
metinlerinde, teorik anlatımlarda belirttiğim gibi, Doğal Çevrede Lif Sanatı
etkinlikleri doğal çevre ile kurulan bilinçli bir ortaklık anlayışıyla,
çalışmanın gerçekleştirileceği bölgenin yaşam/zaman döngüsünün, atmosferinin
farkında olarak doğanın içinde, doğa ile birlikte, çevreci bir yaklaşımla
gerçekleştirilen sanatsal çalışmalardır.
Yapay
Çevrede Lif Sanatı ise, insan eli ile yapılmış, belleği, tarihi geçmişi,
yaşanmışlığı, anıları olan, geçmişe dair izler taşıyan mekan ya da mekanların,
mimari elemanların yaşanmışlıklarının değerlerinin öneminin farkında olarak onların içinde, üzerinde yapılan sanat
etkinliğidir.
Yapıtlar
o yapay çevre ile aynı Doğal Çevrede Lif Sanatı'nda olduğu gibi, olmazsa olmaz
türden interaktif ilişkiler kurmalıdır. Yaşanmışlıkları olan mekanlardaki anıların kodlandığı somut ve soyut izler, dokular, renkler, biçimler...ve beraberinde
orada geçen zamana ait katmanlar, yıpranmışlıklar, korozyonlar kısaca o mekana
ait özel değerlerden oluşan atmosfer doğru biçimde okunmalı, anlaşılmalıdır.
Bu iki
alandaki çalışmalarda aynı yapıtın başka bir yerde aynı şekilde uygulanması,
sergilenmesi söz konusu olamaz. Çünkü özlerinde saklı tuttukları yapay ya da
doğal çevresi ile kurdukları interaktif
hayati ilişki sonlanacağı için bütünlük kaybolur, iş anlamsızlaşır,
çöker.
Yine
bu tip etkinliklerdeki yapıtlar uygulanırken doğal çevrenin ya da tarihi
belleği olan yapay çevrenin tahrip edilmesi, var olan kodların silinmesi ya da
okumalara zarar verecek olan geçmişi, derinliği olmayan sahte kodlamaların
eklenmesi kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Bu davranışlar işin özüne
zarar verir.
Doğal
ve Yapay Çevredeki Lif Sanatları kısaca "işlem görmüş yada görmemiş
liflerin özlerinde var olan, ancak daha önceden fark edil(e)memiş potansiyel
-görsel/düşünsel anlatma güçlerinin, doğal ve yapay çevrede özgün yaratmalar
oluşturmak için harekete geçirilmesidir" diye açıklanabilir.
Doğal Çevrede Lif Sanatı'nın özünde, aynı Çevresel Sanat'ta olduğu gibi,
insanın doğaya kalıcı müdahalesini uygulamak, onu zorlamak, ona hükmetmeye
çalışmak değil, tam aksine, dikkatleri aslında birer parçası olduğumuz doğaya
çekerek, unuttuklarımızı hatırlatma, bizim ve bütün diğer canlıların
geçiciliğini, değişimini vurgulamak yatmaktadır.
Yapay
Çevrede Lif Sanatı'nın özünde ise,
sanatsal bir söylem ile gelişimin ve değişimin farkında olarak, yine dikkatleri
insani temel değerlere, yaşama anlam katan yaşanmışlıklara çekmek,
unuttuklarımızı hatırlatmak, onlara sahip çıkarak kuşaktan kuşağa aktarılmalarına vesile olmak yer almaktadır.
Gerçekleştirdiğimiz Proje, ana
malzemesi başta olmak üzere her anlamda Çukurova (coğrafyası, kültürü,
sosyolojisi, ekonomisi…)ile doğrudan ilişkilidir.
Bu Proje bir Çukurova projesidir. Başka yerde uygulanamaz. Uygulanmaya
kalkılırsa özünü kaybeder, anlamsızlaşır, proje çöker.
Çukurova'da
Hayat Pamuk İpliğine Bağlıdır başlıklı proje, tarihi Taş köprünün yanında,
Seyhan nehrinin iki yakasındaki parklarda kompoze edilmiş pamuk balyalarından başlayarak iki yakayı
birbirine bağlayan pamuk ipliğinden
oluşmaktadır.
Anlaşılacağı
üzere projenin uygulama yeri,
uygulama biçimi/tekniği, malzemesi rastgele seçilmiş değildir. Seçilmiş olan
yerin, nehrin, üzerindeki tarihi Taşköprü'nün, pamuğun, pamuklu halatın ve
pamuklu bezin proje için olmazsa olmaz
anlamında hayati önemleri vardır.
Bize
anlattıkları, hatırlattıkları, sembolize ettikleri ile projede kullanılan ana malzeme pamuk, pamuklu halat ve pamuklu bezdir.
Çukurova denilince pamuk, pamuk
denilince Çukurova akla gelmektedir. Başka bir değişle Çukurova pamuk, pamuk Çukurova'dır. Çukurova'da yaşamış olan,
yaşayan ve yaşayacak olan herkesin hayatında pamuğun doğrudan ya da dolaylı
olarak önemli bir yeri vardır ya da olacaktır. Çukurova'da hayatlar, proje
başlığında vurgulandığı gibi, bir şekilde pamuk ipliğine bağlıdır. Çukurova ve Çukurovalılar için pamuk,
nesnel bitkisel/ekonomik varlığının, değerinin çok ötesinde tarihi, kültürel,
sosyolojik... anlamlara sahiptir.
Suya en çok ihtiyaç duyan bitkilerin başında
pamuk gelir. Tarih boyunca kendisine bağlanmış olan kanallarla, arklarla,
borularla pamuğa ihtiyacı olan suyu taşıyan ve Çukurova'ya gerçekten hayat
veren iki önemli akarsudan biri olan Seyhan
nehrinin de bölge için yine coğrafi varlığının çok ötesine geçen anlamı, değeri
vardır.
Proje
uygulama yeri olarak Seyhan nehrinin üzeri ve iki kıyısını birbirlerine
bağlayan tarihi Taşköprü'nün hemen yanındaki alanlar seçilmiştir. (Bu
alanlardan birisi, daha önce eski bir pamuk fabrikasına ev sahipliği yapmış
olan bugünkü Hilton'un bahçesidir.) Pamuk ve nehir gibi iki doğal değerin
yanında geçmişin, yaşanmışlıkların izlerini taşıyan insan yapısı yapay bir
mimari ünite olan, Adana'nın simgesi
olarak kabul edilen tarihi Taşköprü, Çukurova'nın en önemli mühürlerden
biridir.
Roma
döneminden beri bağlantılı tarihi ulaşım ve ticaret ana yollarının üzerinde yer
alan köprü üzerinde, geçen zaman içinde pamuk, pamuklu bezler, ilgili aletler
makineler ile birlikte kim bilir taşınmış, neler yaşanmış, Taşköprü kim bilir
nelere şahit olmuş, neleri birbirinden ayırıp neleri birbirine bağlamıştır.
Projenin özünde Çukurova'da Hayat
Pamuk İpliğine Bağlıdır cümlesinin tüm çağrıştırdıklarının yanında, pamuk,
pamuk üretimi, su ve su kaynakları, tüm değerleri ile birlikte Çukurova
bölgesiyle ilgili konulara, sorunlara, hassasiyetlere, bölgenin geleceğine sanatın
yolu ve dili ile dikkat çekmek, vurgu yapmak yatmaktadır.
Tam
bu noktada, çalışma sırasında yaşadığımız ilginç bir durumu anlatmam yerinde
olur:
"Hazırlamış
olduğum plan ve programa göre eyleme geçtik. Önce arazide ön hazırlıklarımızı
yaptık. Pamuk ipliğimizi hazırladık. Tüm grup elemanlarının ve teknik
görevlilerin koordineli çalışması ile
uzun süren bir mücadele sonunda ipimizi karşı kıyılar arasına gerdik. İşlemi
tam bitirdik ki pamuk ipliğimiz koptu. Pamuklu halat bize söylenen güçte
değilmiş. İlk şoku atlattıktan sonra
ipimizi diğer iplerle takviye ederek işlemi tamamladık. Aslında bu
olumsuz gelişme ile kopan pamuk ipliği projenin
özüne katkı sağlamış oldu. Pamuk ipliği bize - gördüğünüz gibi koptum, yine kopabilirim, dolayısı ile Çukurova
bölgesiyle, tarımıyla, pamuğuyla.... ilgili alacağınız kararlara çok dikkat
edin dedi.
Bu
tip çalışmalarda malzeme ve mekan ile kurulan böylesi anlık diyaloglar çok
önemlidir, yeri geldiğinde olumsuz bir gelişme bile burada olduğu gibi, projenin özüne olumlu katkı sağlayabilir.)
Hazırlayarak önerdiğim ve uygulama grubumla birlikte hayata
geçirdiğimiz bu çalışmada da olacağı gibi, Doğal ve Yapay Çevrede Lif Sanatları
etkinliklerinde zamanı geldiğinde yapıtın sökülüp, toplanarak sonlandırılması
gerçekte projenin bittiği anlamına gelmez. Proje; uygulama sırasında çekilen fotoğrafların
ve hazırlanan videonun farklı mekanlarda, zamanlarda sergilenmesinin,
izlenmesinin yanı sıra interaktif bir ilişki içinde projenin
gerçekleştirilmesinde emeği geçen, destek veren Çukurovalılar sayesinde “– geçtiğimiz yıllarda Adana'ya Mimar Sinan
Güzel Sanatlar Üniversitesinden hocalar, sanatçılar geldi… diğerlerine pek
benzemiyorlardı. Sanat çalışması yapıyoruz dediler ama önceleri yaptıklarından
pek bir şey anlamadık. Köprünün az ötesinde Seyhan nehrinin iki yakası arasına
pamuklu halat gerdiler, parklara pamuk balyaları koydular” diye başlayan
öykülerle sonraki kuşaklara aktarılıp yaşamaya devam edecektir.
Projeye
verdikleri desteklerden dolayı Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Hüseyin
Sözlü'ye, ATHİB Yönetim Kurulu Başkanı, ADASO Başkanı ve AKİB Koordinatör
Başkanı Sayın Zeki Kıvanç'a, ilgili diğer yöneticilerine, Sayın Cemile Asker'e,
Sayın Didem Saygı'ya, çalışanlarına, ÇUFAŞ Genel Müdürü Sayın Burak İnceoğlu'na,
çalışanlarına, Büyükşehir Belediyesi Çevre
Koruma Daire Başkanlığı Denizcilik Şube Müdürü Sayın Duran Kaya'ya, diğer
yöneticilerine, görevlilerden Sayın Resul Karba'ya, Sayın Yüksel Karba'ya, Sayın
Ahmet Şahin'e, Sayın Ali Deliçay'a, Sayın İbrahim Sıçramaz'a, Sayın Sinan
Tapıklama'ya, DDF yöneticilerine, çalışanlarına, proje uygulama grubuna motivasyonu yüksek
öğrenciler göndererek yardımcı olan Mersin Üniversitesi'ne ve mensubu olduğum Mimar
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörlüğü'ne, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı'na,
Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Öğretim Elemanlarına, gruptaki yardımcılarıma, fotoğraf
ve sağlık ekiplerime, öğrencilerime ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı
Bölümü
Prof. Kemal Can
Çevre Danışmanı
Prof. Dr. Zehra
Semra Can (Marmara Üni. Müh. Fak. Çev.Müh.Böl.)
Yardımcılar
Arş. Gör. H. Tuna Karayaka
Arş. Gör. Pınar
Yılmaz
Arş. Gör. A. Damla Yücebaş
Fotoğraf
Galip Olcayto
Cenk Oğlakçı
İlk yardım
Alaattin Taşcı
Seren Konak (Yüksek Lisans)
Bahar Meydan
(Yüksek Lisans)
Gamze Kocabıçak
(Yüksek Lisans)
Ebru Tatlısu
(Yüksek Lisans)
Ceren Erten
(Yüksek Lisans)
Melis Kabail (Lisans)
Berna Süslü (Lisans)
Seydullah Yılmaz
(Lisans)
Pelin Sezek
(Lisans)
Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi Tekstil Bölümü Öğrencileri