Kablo ve sanatın buluştuğu ilk projeyi 2008 yılında gerçekleştiren Prysmian Kablo ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi yaşadığımız tüm mekanlarda kablolarla içiçe bir hayat sürdürdüğümüzü farkında olmamızı sağlamak amacıyla "Hayatımda Kablo" projesini ikinci kez gerçekleştirmiştir.
Prysmian Kablo'nun Mudanya'da bulunan fabrikasında özel olarak kurulan tasarım atölyesinde 17 öğrenci, ana maddesi kablo olan eserlerini 1 hafta boyunca süren çalışmanın sonucunda oluşturmuşlardır. 7-14 Nisan tarihlerinde tasarım atölyesinde hayat ulduktan sonra, 15 Nisan-21 Mayıs tarihlerinde Prysmian Kablo'nun Mudanya'daki fabrikasında; 27 Mayıs - 11 Haziran tarihlerinde de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde sergilenecektir. Sergi belli aralıklarla İstanbul'un çeşitli yerlerinde sergilenmeye devam edecektir.
MSGSU - GSF DEKANI PROF. ZEKİ ALPAN
MSGSU - GSF TEKSTİL VE MODA TASARIMI BÖLÜM BAŞKANI -
PROJE SORUMLUSU PROF. KEMAL CAN
Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Öğrencileri:
PINAR YILMAZ
ESEN ERGİN
MELTEM BAKAN
GÜLDEN NARİN
Metamorfoz
Bir takım hassas ölçüm ve değerlendirmelerden sonra hatalı üretildikleri ortaya çıkmıştı. Tonlarca, kilometrelerce üretilenlerin arasında çok ender de olsa bu tip olaylar yaşanabiliyordu. Şimdi diğerlerinden ayrılmış, metalden yapılmış geri dönüşüm kasalarının içinde, yeniden kullanılabilir hale getirilmeyi bekliyorlardı. Bu çok aşamalı bir işlemdi. Önce yapıldıkları maddelere göre ayrıştırılacaklar, kesilecekler, doğranacaklar, eritilecekler, bir takım teknik analizlerden geçirildikten sonra yeniden üretim bantlarındaki yerlerini alacaklardı. Tüm aşamalar yeniden yaşanıp bittiğinde, enerji ve bilgi taşıma işlemlerini eksiksiz olarak yerine getireceklerdi; tıpkı diğerleri gibi.
Evet, o kasaların içinde kayıtsızca sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlardı.
Önce üzerine bir çift göz odaklandı. Kısa bir süre sonra gözler yön değiştirip bir süre başka taraflarda dolaştı. Sonra tekrar üzerine çevrildi. Gözlerin yer aldığı bedene bağlı bir çift el ona doğru uzandı. Onu diğerlerinin arasından çekip aldı.
-Tamam dedi. Sıra bana geldi, gidiyorum.
Yalnız bu seferki durum biraz tuhaftı. Kendisini tutan eller onu evirip çeviriyor, katlıyor, büküyor sanki onu, onun dilini anlamaya çalışıyordu. Ayrıca kendisi hakkında yapılan konuşmalarda daha öncekilere pek benzemiyordu. Bu durum bir süre devam etti. Önce tam olarak ne olduğunu anlayamadı. Yapılan müdahalelere kendi dili ile karşılık vermeye başladı. Sanki kendisini tutan ellerin sahibi ile bambaşka ortak bir dilden konuşmaya başlamışlardı. Aralarındaki diyalog gelişmeye başladı. Adeta sorulan her soruya büyük bir istek ve merakla cevap vermeye başladı. Dakikalar saat, saatler gün oldu. Gün battı, gün doğdu. İlk günü diğerleri takip etti.
O artık diğerleri gibi geri dönüşüm bantına gitmeyecekti. Bu kesindi.
Peki ne olacaktı?
Eğrildi, büküldü, bağlandı… kendisi gibi seçilmiş olan diğerlerine sarıldı, tekrar büküldü, bu ve benzeri hareketler sanki bir ritüel gibi birbirini takip etti.
Sonra?
Tüm bu yaşananlar sona ererken birden her şeyi anladı.
Ona doğru uzanan bir çift yaratıcı el “onda başından beri var olan, ancak daha önce hiç kimsenin fark etmediği ya da fark edemediği potansiyel anlatma, anlatabilme güçlerini keşfedip, o güçleri harekete geçirmiş ve geliştirilen ortak bir dilin sonucunda
O ARTIK HEYKEL OLMUŞTU.
“Hayatımda Kablo II” projesinin gerçekleştirilmesinde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.
Güzel Sanatlar Fakültesi, Proje Sorumlusu